Please contact us; WhatsApp : +90(533) 312 54 29

 

 

Peritonit (Karın Zarı İltihabı): 

Sık geçirilen, iyileşmeyen karın zarı iltihaplan karın zarında yapışıklıklara neden olur, karın zan kandaki atık maddeleri süzme işlevini tam anlamıyla yerine getiremez.(Resim 18/1) 

Peritonit sırasında kandan protein kaybı daha çok artar. Hastada ciddi beslenme sorunları ortaya çıkar. Protein kaybının artması ile vücut direnci azalır. Enfeksiyonlara eğilim artar. Bir süre sonra periton diyalizi olanaksız hale gelebilir ve hasta tedaviden ayrılmak zorunda kalır. 


Kateter Çıkış Yeri Enfeksiyonu: 


Normalde kateter takılmasını takiben ilk 1-6 ay içerisinde çıkış yerinin iyileşmiş olması gerekir. Bunun için kateter pansumanının düzenli bir şekilde yapılması, kateterin çıkış yönüne göre iyi tespit edilmesi ve vücut temizliğine dikkat edilmesi gerekmektedir. Bütün bunlara dikkat edilmemesi durumunda: 

* Kateter çıkış yerinde ciddi iltihaplanmalar, 
* Tünel enfeksiyonu 
* Peritonit (karın zan iltihabı) meydana gelir. Bu da hastanın tedavisini aksatır ve tedaviye ara vermesine sebep olabilir. 

Fıtıklar: 

Karın boşluğuna verilen diyaliz sıvısının, karın duvarına yaptığı basınç sonucunda fıtık gelişebilir. Genellikle göbek etrafında, kasıkta ve ameliyat yerinde görülebilir. Fıtık gelişmesi halinde hastanın belirli bir süre için veya tamamen tedaviden ayrılması gerekebilir. 

Beslenme sorunları: 

Periton diyalizi ile günde belirli miktarda protein kaybı olmaktadır. Protein kaybının beslenme ile yerine konulmaması halinde; 

* Vücut direnci azalır 
* Enfeksiyona eğilim artar 
* Vücutta sıvı yeterli miktarda uzaklaştırılamaz, vücutta ödem (şişme) meydana gelir. 


Bütün bunların sonucunda hasta tedaviden ayrılmak veya ara vermek zorunda kalabilir.

 

Peritonit; Periton zarının (karın zarı) iltihaplanmasıdır. 

Nasıl Peritonit Oluruz? 

Peritonit, mikropların periton boşluğuna ulaşmaları sonucunda meydana gelir. Mikropların periton boşluğuna ulaşmaları farklı yollardan olabilir; 

1- Steril bağlantılara dokunma: Periton boşluğu steril, yani mikropsuzdur. Bu nedenle periton boşluğu ile temas edecek her şeyin de mikropsuz olması gerekir.
Steril bağlantı, transfer setin ucu, diyaliz torbasının bağlantı ucu, mini kapağın iç kısmı, steril gazlı bezler, steril olan ve dokunulmaması gereken malzemelerdir. 

2- Kateter çıkış yeri iltihabı: Kateter çıkış yeri iltihabı sırasında mikroplar kateter yolu boyunca ilerleyip kann boşluğuna ulaşabilir ve peritonite neden olur. Bu nedenle kateter çıkış yeri pansumanının düzenli yapılması ÇOK ÖNEMLİDİR. 

3-
 Diyaliz işlemi sırasında öksürmek-aksırmak: Ağız veya burnumuzda bulunan mikroplar öksürme, aksırma ile bağlantı yerine, oradan periton boşluğuna ulaşıp peritonite neden olabilir.
Bu nedenle diyaliz işlemi sırasında maske takılması ÇOK ÖNEMLİDİR. 

4- 
Ellerin yetersiz yıkanması 

5- Kateterde veya kullanılan diyaliz sıvısının torbasında delinme. Diyaliz işleminden önce daima torbada delik olup olmadığı kontrol edilmelidir. 





Peritonit Olduğumuzu Nasıl Anlarız? 

Peritonit olduğumuzu gösteren 4 belirti vardır. Bu dört belirtinin iyi bilinmesi çok önemlidir. 
1- Karından boşaltılan sıvının bulanık olması; Diyaliz işlemini tamamladıktan sonra mutlaka çıkan sıvıyı bulanıklık açısından kontrol edin. Çıkan sıvının bulanık olması peritonit işareti olabilir. Bu durumda mutlaka bağlı bulunduğunuz hastanenize haber veriniz.
Unutmayın! Bulanık sıvı peritonit demektir. 
2- Karın ağrısı; Karın ağrısı peritonit belirtisi olabilir. 
3- Bulantı kusma, 
4- Yüksek ateş; Yüksek ateş, vücutta bir enfeksiyon göstergesidir.Bu durumda çıkan sıvı daha dikkatlice gözlenmelidir 



Yukarıda belirtilen durumlardan bir veya ikisi ile karşılaşıldığında mutlaka bağlı bulunduğunuz merkeze başvurulmalıdır. Eğer çıkan sıvı bulanıksa diğer belirtiler yoksa bile, diyaliz işlemi tamamlandıktan sonra hastaneye gidilmelidir. 
Bulanık sıvı atılmadan hastaneye getirilmelidir. 
Peritonit tedavi edilmediği zaman ciddi bir hastalığa dönüşebilir. 
Bu nedenle peritonit belirtileri olan 
* BULANIK SIVI 
* KARIN AĞRISI 
* BULANTI, KUSMA 
* ATEŞ göz ardı edilmemelidir. 

Peritonit sırasında karından boşaltılan sıvı bulanıklaşır. Ancak bazı durumlar da çıkan sıvının görünümünün normalden farklı olmasına neden olabilir. Bunlar; 
Fibrin: Diyaliz işlemi sırasında zaman zaman karından boşaltılan sıvıda beyaz renkli ve pamuk ipliğini andıran küçük tortular görülebilir. Buna fibrin denir. Bu tortular, kateterin deliklerinin tıkanmasına ve sonuçta diyaliz işlemi sırasında sıvı verirken veya boşaltırken problem yaşanmasına neden olabilir. 

 

 

       

BERRAK

BULANIK

TORTULU

KANLI

Çıkan sıvıda fibrin görüldüğünde merkezinizi aramayı unutmayın. Karından boşaltılan sıvının bulanık mı, tortulu mu olduğunun ayırt edilmesi önemlidir. 
Bunun için yapılması gereken; Boşaltma torbasının altına yazılı herhangi bir kağıt yerleştirildiğinde yazılar net olarak okunabiliyorsa sıvınız berrak, okunamıyorsa sıvınız bulanık demektir. 
Boşaltma torbasında küçük tortular varsa ancak altta kalan yazılar okunabiliyorsa fibrin var demektir. 
Kanlı Diyaliz Torbası; Eğer karından boşaltılan sıvı pembe renkli bir görünümde ise çıkan sıvı kanlı demektir. Karın zarınızdan az miktarda kanama önemli değildir. 
Kadınlarda adet dönemlerinde çıkan sıvı hafif pembe renkte olabilir. Bunun yanında aktif egzersiz yapıldığında, ağır kaldırıldığında, şiddetli öksürme sırasında karın zarında hafif kanama meydana gelebilir. 
Ancak kanlı sıvı gelmesi gün boyunca devam ediyorsa mutlaka merkezinizi arayınız. 

Karından boşaltılan sıvıda herzamankinden farklılık söz konusu ise,
bulanıklıktan şüphe ediyorsanız ve bu konuda endişe taşıyorsanız
mutlaka merkezinizi aramalısınız
.

 

 

 

 

KEMİKLERİMİZİ NASIL KORURUZ ? 

Vücudumuzu ayakta tutan ve hareketlerimizi sağlayan temel direk, kemiklerin oluşturduğu iskelettir. Bu iskelet; 

- Güçlü ama hafif
- Hem oynak, hem sabit
- Mükemmel bir yapı
- Mükemmel bir binadır. 

Bu binanın yapı taşlan Kalsiyum-Fosfor ve D Vitaminidir. Kalsiyum Kemiklerin ve dişlerin sertliğini, kaslarımızın kasılmasını sağlayan önemli bir maddedir. Başta süt, peynir, yoğurt olmak üzere değişik gıdalarla alınır. 

Fosfor 

Kalsiyumla beraber kemik ve dişlerin yapısında yer alan önemli bir maddedir. 

Kuru fasulye, bezelye, süt, peynir, yoğurt, kırmızı et, dondurma,vb. gıdalardan alınır. 

D- VİTAMİNİ 

Gıdalarla alınan kalsiyumun barsaklardan emilmesini sağlar. Ancak böbrek yetmezliği olan hastalarda, böbrekten salgılanan D vitamini yeterli miktarda olmadığı için kalsiyum eksikliği sık görülür. 

Kandaki Fosfor miktarı çok yüksek olursa, kalsiyum seviyesi düşer. Vücut bozulan dengeyi sağlamak için harekete geçer ve kemiklerden kana kalsiyum çekilir. 

Böylece kemiklerde kalsiyum azalır ve yaygın kemik ağrıları, kırılmaları oluşur. Çocuklarda kemik gelişimi bozulur; böylece boy kısalığı ve gelişme geriliği görülür. Kandaki fosfor ve kalsiyum sürekli bir denge içerisinde bulunmaktadır. Bu dengenin korunması için, fosfor ve kalsiyumun belli değerlerde tutulması gerekmektedir. 

Diyaliz işlemi ile fosforun atılması yeterli miktarlarda değildir. Bu nedenle, fosforun kanda yükselmesini önlemek için fosfor bağlayıcı diye adlandırılan ilaçlar kullanılır. Bu ilaçlar besinlerdeki fosforu kendilerine bağlayarak emilimini engeller. 

Kalsiyum karbonat veya Kalsiyum asetat gibi fosfor bağlayıcı ilaçlar yemeklerle birlikte alınmaları gereklidir.

Diyabet, vücudun kan şekeri düzeyini normal sınırlar içinde tutma yeteneğini kaybetmesidir. Kan şekeri miktarını kontrol eden maddeye Insülin adı verilir. 

Şeker hastalığında vücut ya hiç insülin salgılayamaz, ya da yetersiz insülin salgılar veya salgıladığı insülini gerektiği şekilde kullanamaz. 

Diyabet Vücudumuzu Nasıl Etkiler? 
Diyabet, kalp, böbrekler, gözler ve beyin de dahil olmak üzere vücudunuzun birçok bölümüne zarar verebilir. 

* Kan damarlarının yüksek şeker nedeniyle hasar görmesi, yaraların daha geç iyileşmesine neden olabilir. 
* Diyabetin böbreklere verdiği zarar nedeniyle size önerilen tedavi seçeneklerinden biri de PERİTON DlYALlZl' dir. 
* Periton Diyalizi işlemine ilişkin uygulamalar, diyabeti olmayan böbrek hastalarıyla aynıdır. 
* Diyaliz torba değişimi gün boyunca ana öğünlere (kahvaltı, öğle ve akşam yemeklerine) rastlayacak şekilde yapılır. Son değişim gece yapıldıkdan sonra, hafif yiyecekler alınmalıdır. 

DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER 

* Kan şekerinin yüksek olması vücudun bağışıklık sistemini zayıflatır. Bu da periton diyalizi uygulayan diyabet hastalarında enfeksiyon riskini arttırabilir. 




Kateter Çıkış Yeri Bakımı 
* Diyabetin kan damarlarına yaptığı hasar, kan dolaşımını bozduğu için, ciltteki kesik ve yaraların yavaş iyileşmesine neden olur. 
* Bu nedenle kateter çıkış yeri bakımı düzenli olarak, öğretilen şekilde ve sıklıkta yapılmalıdır. 



Peritonite Yatkınlık 
Kan şekerinin yüksek olması, kişinin bağışıklık sistemini zayıflatır. Ağızda, ayaklarda, akciğerlerde, mesanede, üreme organlarında, deride enfeksiyona neden olabilir. Tüm bunların peritonite yol açabileceği düşünülerek böyle bir durumla karşılaşıldığında MUTLAKA merkezinize ulaşmalısınız. 

Öğretilenlere bağlı kaldığınız sürece (hijyen, asepsi, el yıkama, dikkatli uygulama, kateter çıkış yeri pansumanı gibi) sorunsuz ve rahat bir diyaliz sağlanabilir. 


Ayak Bakımı Diyabet hastalan ayak bakımına dikkat etmelidir. 
* Ayaklarınızı her gün kontrol edin. Herhangi bir yara, ayaklarınızda veya parmaklarınızda herhangi bir değişiklik ( renk, sıcaklık veya biçim değişikliği ) olup olmadığını kontrol edin. 
* Ayaklarınızı her gün yumuşak bir sabun ve ılık su ile yıkayın. Özellikle parmak aralarınızı iyice kurulayın. Mantar enfeksiyonunu önlemek bakımından önemlidir. 
* Ayak tırnaklarınızın bakımına özen gösterin. Tırnaklarınızı banyodan sonra, yumuşak iken, düz biçimde kesin. Derin kesimlerden kaçının. 
* Ayaklarınızdaki nasırlara ve sertleşmiş deri bölümlerine dikkat edin. Kesinlikle kesici alet kullanmayın, ılık su ile yumuşatarak temizleyin. 
* Ayaklarınızı koruyun, asla çıplak ayakla dolaşmayın, yumuşak, pamuklu-yünlü çoraplar giyin. 
* Ayak dolaşımınızı güçlendirin. Her gün yürüyüş ve ayak egzersizleri yapın. Ayağınızı sıkmayan, yüksek olmayan, önü kapalı ve rahat ayakkabılar giyin. 
* Ayakla ilgili sorunlarınızı sağlık ekibi ile daima paylaşın. 

Cilt Bakımı * Yumuşak sabun ve ılık su kullanarak, sık sık duş şeklinde banyo yapın. 
* Cildinizde çizik, morarma, yara oluşmamasına dikkat edin. 
* Elinizi yaralayabilecek işler yaparken eldiven giyin. 
* Soğuk havalarda cildinizi soğuktan koruyacak giyisiler giyin, sıcak havalarda güneş ışınlarından korunun. 

Hareket ve Egzersiz Neden Gereklidir
* Hareket ve egzersiz kanınızdaki şekerin daha iyi kontrol edilmesine yardımcı olur. 
* Vücut kilonuzun ayarlanmasına yardımcı olur. 
* Genel sağlığınızı olumlu yönde etkiler. Fiziksel ve ruhsal olarak kendinizi daha iyi his setmenizi sağlar. 
* Kendinize uygun aktiviteyi yapmalısınız. Yapacağınız her aktivite yaşam kalitenize bir kazançtır, (ev işi, bahçe işi egzersiz sayılır.) 
* Egzersizler içinde en kolay olanı yürüyüş yapmaktır. Temiz havada, uygun olan her fırsatta yürüyüş yapmakta yarar vardır. 
* Yemeklerden 1 saat kadar sonra yürüyüş yapılmalıdır. 
* Ayrıca yavaş koşu ve bisiklete binmek sizin için yararlıdır. 

İnsülin Şeker hastalarında kandaki ve diyaliz sıvısındaki şekeri dengelemek amacıyla kullanılır. 
Diyaliz sıvısı içine veya deri altına uygulanabilir. 
Periton Diyalizi sıvısı içine uygulanan, kristaüze insülindir (Berrak olan). 

İnsülin Kullanırken Dikkat Edilmesi Gereken Önemli Noktalar 
* İnsülini soğuk bir yerde, tercihen buzdolabının kapağında saklayın. 
* Insülini hiç bir zaman dondurmayın. 
* Insülini direkt güneş ışığında bırakmayın. 
* Buzdolabında daima yedek İnsülin bulundurun. 
* Yolculuğa çıktığınızda buz kalıpları içinde, el çantanızda yedek İnsülin bulundurun. 

Ne kadar İnsüline İhtiyacınız Var? 
* Her diyabetlinin İnsülin ihtiyacı farklıdır. Merkeziniz size ne kadar insüline ihtiyacınız olduğunu bildirecektir. Bu da pek çok faktöre bağlıdır. 
Bunlar: 
* Vücut ağırlığınız 
* Vücut yapınız (vücudunuzdaki yağ ve kas miktarı) 
* Fiziksel aktivite düzeyiniz 
* Yediğiniz besin miktarı 
* Genel sağlık durumunuz 
* Duygusal durumunuz 
* Karşılaştığınız stres oranı 
* Kullandığınız ilaçlar 
* Diğer hastalıklarınız 
* Kullandığınız diyaliz sıvısının şeker yoğunluğu. 


İhtiyaçlarınıza ve yaşam biçiminize en uygun İnsülin tedavi programınız PD merkezince belirlenecektir.


PERİTON DİYALİZİ SIVISINA İNSÜLİN UYGULANMASI 

Hastanede eğitim sırasında öğrenildiği şekilde periton diyaliz sıvısı içine insülini kendiniz hazırlayıp koyabilirsiniz. 

İnsülin Uygulama Tekniği Nasıl Olmalı? 

Diyaliz işlemine başlamadan önce; 
* İlacınızın son kullanma tarihini kontrol edin ( son kullanma tarihi geçmiş insülini kullanmayın) 
* Tavsiye edilen dozu kontrol edin. 
* İlaç şişesinde renk değişikliği, tortu veya bulanıklık olmamasına dikkat edin. 

Torbaya İnsülin uygulaması, drenaj işlemi bitip setlerin yıkanması tamamlandıktan sonra yapılmalıdır. 
1-) İşleme başlamadan önce ellerinize antiseptik solüsyon uygulayın. 
2-) İnsülin şişesini hafifçe alt üst yaparak sallayın. 
3-) Lastik tıpanın üstündeki koruyucu kapağı açın. 
4-) İnsülin şişesinin üzerini ve diyaliz sıvısının ilaç uygulama yerini antiseptik bir solüsyonla temizleyin. 
5-) İnsülin enjektörünü açın, önerilen miktarda ilacı enjektöre çekin. 
6-) Enjektör içindeki hava kabarcıklarını kontof edin. Doğru miktarda ilaç çektiğinizden emin olun (Bu işlemleri drenaj aşamasında yapabilirsiniz). 
7-) Diyaliz sıvısının ilaç uygulama kısmından insülini torba içine verin. Bu işlem sırasında torba delinmemelidir. Kaza ile delinen torbalar kesinlikle kullanılmamalıdır. 
8-) İğne ucunu çıkartmadan enjektörün pistonunu 1 -2 kez çekip tekrar itin. 
9-) İlacın karışması için diyaliz torbasını hafifçe çalkalayın. 
10-) Kalan İnsülin buzdolabında muhafaza edilmek koşulu ile tekrar kullanılabilir. 


Periton Diyalizi Sıvısına İlaç Uygulanması 

 

Elinize antiseptik solüsyon uygulayın

Enjektörün ambalajını ucundan açınız
Enjektör ve iğnesini ortasından tutunuz.

Enjektör ve İğneyi, açık uçlarına dokunmadan, karşılıklı getirerek birleştiriniz ve masanın üzerine bırakınız.

             

                       



İlaç şişesinin metal kapağını kaldırarak lastik kısmı antiseptik solüsyonla siliniz. 



Diyaliz sıvısının ilaç uygulama kısmını antiseptik solüsyonla siliniz. 



Uygun miktarda İlacı enjektöre çekiniz. Enjektörde hava kabarcığı olmamasına dikkat ederek ilaç dozunu tekrar kontrol ediniz ve iğnenin ucuna koruyucu kapağı takarak, enjektörü masanın üzerine bırakınız. 


Enjektöre çektiğiniz ilacı lastik uçtan sıvı torbasına veriniz. İğne ucunu çıkartmadan enjektör pistonunu 1-2 kez çekip tekrar itiniz ve ilacın karışması için diyaliz torbasını hafifçe çalkalayınız. 



Diyabetik Periton Diyalizi Hastalarında Beslenme

* Uygun zamanlarda ve size önerilen şekilde beslenmenize dikkat edin. Yemeklerinizi diyaliz işleminden yarım saat sonra yiyin. Gece diyalizinizden sonra hafif birşeyler atıştırmayı unutmayın, 
* Yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterin. 
* İdeal vücut ağırlığınızı koruyun. 
* Öğün atlamayın. Yemekleri zamanında ve önerilen miktarlarda tüketin. Ev dışında yemek yediğiniz zaman veya içeriğini bilemediğiniz yiyecekleri merkezinize danışın. 
* İnsülin ve ilaçlarınızı zamanında kullanın. 
* Önerilen fizik aktiviteleri yapmaya gayret edin. 
* Kesinlikle sigara kullanmayın. 


ÖNEMLİ

* Peritonit, kateter çıkış yeri enfeksiyonu, ishal, soğuk algınlığı, diş iltihabı gibi durumlarda kan şekeri normal sınırların dışına çıkabilir. 
* Böyle durumlarda hipoglisemi (kan şekerinin çok düşmesi) veya hiperglisemi (kan şekerinin çok yükselmesi) ile karşılaşabilirsiniz. 
* Kan şekerinizi merkezinizin önerdiği sıklıkta kontrol etmeyi ihmal etmeyin. Her zamankinden farklı sonuçla karşılaşırsanız MUTLAKA merkezinizi arayın.

Pagina 1 van 3

ANLAŞMALI KURUMLAR ve KVKK Dokumanları

SGK, Akbank, Türkiye İş Bankası ve Yapı Kredi Bankası /// KVKK Dokumanları 

 

 

Sosyal Güvenlik Kurumu
Türkiye İş Bankası
Akbankası
Türkiye Yapı ve Kredi Bankası
KVKK Dokumanları

Contact & Unterstützung

  • Adres      : Girne Mah. Girne Cad. 139/1 34843 Maltepe - İstanbul - TÜRKİYE
  • E- Mail     : info@kucukyalidiyaliz.com
  • Telefoon   : +90 (216) 366 81 18
  • Fax         : +90 (216) 366 35 40
Küçükyali Diyaliz Merkezi adıyla faaliyet gösteren Tokgöz Dializ Hizmetleri Limited Şirketi olarak internet sitesi çerez süreci için Kişisel Verilerin Korunması Kanununa uygul olarak işleyeceğimiz verilerinizle ilgili haklarınızı içeren aydınlatma metnine buradan ulaşabilirsiniz. Çerez Politikası.Kabul Ediyorum